TFF Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop, Tivibu Spor’da açıklamalarda bulundu. Portekiz mağlubiyetini değerlendiren Altıntop, A Milli Takım Teknik direktörü Vincenzo Montella’ya yöneltilen eleştiriler hakkında görüş bildirdi. “Türk futbolunun bana ihtiyacı var” sözlerine açıklık getiren Hamit Atıntop, kadroya müdahale edip etmediği yönündeki soruyu da cevapladı.
Hamit Altıntop’un açıklamaları şu şekilde;
“GENÇ BİR TAKIM OLMANIN BEDELİNİ ÖDEDİK”
“Maçı nasıl değerlendirebiliriz, biz hedefimizi açıkladık. Hedefimiz son 16’ya kalmak, ondan sonra da yeni hedeflere odaklanmak. İlk maçımızın önemini biliyorduk. Kazanmasını bildik. Çok önemliydi. İkinci maçta, dün aslında beklentiler garantilemekti. O şekilde hazırlandık. Dün, bu tecrübeyi canlı yaşadık. Genç bir takım olduğumuzu, bir sürecin içinde olduğumuzun bedelini ödedik. Biraz heyecan vardı. Çok istememizin arzusundan dolayı, çok motivasyon da bazen geri tepebiliyor. Bunların hepsi bir araya gelince 3-0 gibi bir sonuç aldık. Ama biz hedefimizden hiçbir şekilde uzaklaşmadık. Son maçtan önce üç sonuçtan ikisi bizim lehimize olacak deseler herkes kabul ederdi. Tabii ki analizlerimiz olacaktır. Öyle bir doğal akışın içerisindeyiz.
“OLUMSUZ BİR HAVA YOK”
3-0’ı savunacak halimiz yok, bunu kabul etmemiz lazım. Oyunun içinde dönem dönem kafa kafaya oynadığımız doğru. 2-3 net pozisyonumuz var. 2-0 talihsiz bir olay, orada bir iletişim hatası var. Orada ikinci golü yedikten sonra takımın performansı da etkileniyor. Bunlar futbolda her zaman var. Keşke olmasaydı ama oldu. Bunu en iyi şekilde telafi edip hedeflerimize ulaşacağız. Olumsuz bir hava yok. İkinci maç da bitti bizim için. Portekiz maçı bitti, Çekya maçına odaklanacağız. Kalpten inanıyoruz ki hedefimize inanacağız. Ona göre de sorumluklarımızı yerine getirmeye çalışıyoruz.
MONTELLA’NIN SANTRFORSUZ OYUNUNA GELEN ELEŞTİRİLER
Taktik anlamında konulara girmiyorum. Burada değerlendirmeyi çok sağlıklı bulmuyorum. Almanya ve Hırvatistan maçında olsun, hocamızın oyun anlayışı orada galibiyetleri getirdi. Hırvatistan maçında Barış Alper orada oynadı ve golünü attı. Grubu o maçtan dolayı da lider bitirdik. Bunlar her zaman tartışmaya açıktır. Biz hocamıza inanıyoruz. O konuda düzeltmeler her zaman yapılır. Hocamız da analizlerinden sonra farklı bir anlayışla bir sonraki maça hazırlanacaktır.
ARDA GÜLER AÇIKLAMASI
Arda’nın son bir yılını iyi analiz etmek lazım. Ciddi sakatlıklar yaşadı, takımdan uzak kaldı uzun süre. Son 1-2 ay süre almaya başladı. Orada da iyi şeyler yaptı ve bizi gururlandırdı. Uzun zaman böyle yoğun maçlar oynamadığınızda yorgunluklar biraz ağrı da getirebilir. Mental olarak da hazır olmadığınızda bu sakatlıklara neden olabilir. Orada Arda’yı korumak zorundayız. Arda uzun yıllar bize hizmet edecek, inşallah bize çok büyük başarılar getirecek. Yorgunluk aslında genel bir değerlendirme. Onun için 26 kişilik kadromuz var. Onu bir süreç olarak değerlendirmek lazım. Süreci, hedefe ulaşmak anlamında bazen dinlendirilirsiniz. Aslında yenen takımı çok değiştirmek istemezsiniz. Mecburiyetten olan şeyler.
“TÜRK FUTBOLUNUN BANA İHTİYACI VAR” SÖZLERİ İÇİN NE DEDİ?
Ben burada söylemek istediğimi çok iyi aktaramadım. Biz de iletişim konusunda kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. 2012’de ben Türkiye’ye yerleştim. Kendimi Türkçe ifade etme anlamında kendimi geliştirdiğime inanıyorum. Ama tabii ki böyle bir pozisyonda daha iyi olması gerektiğinin farkındayım. Biz buraya seçildik, geldik. Severek de işimizi yapıyoruz. Özellikle inanarak yapıyoruz ve hakkını verdiğimize inanıyoruz. Diğer taraftan ben bu işi gönüllü yapıyorum. Ben profesyonel değilim. Ben burada kendimi hiçbir şekilde bir avantaj sağlamıyorum. Ben tecrübemi, birikimi koyuyorum. Mesai harcıyorum. Bunu yapmak zorunda mıyım, değilim demek istiyorum anlamında. Ama sevdamız, milliyetçiliğimiz, toprağımız, bayrağımız… Bu şeffaflıkla, tez canlılıkla biz bu işi yapıyoruz. Burada insanlar benim samimiyetime inanmak zorunda değil ama 18 Temmuz’da tekrar bir seçim var. Orada delegasyonlar neyi takdir ederse artık ona göre hareket etmek lazım. Bizim de kendimizce düşüncelerim, fikirlerim var. Onlar da turnuvadan sonra iyi düşünülecek. Ona göre de bir ortak nokta bulunacak. Hikayenin sonu çok önemli. Biz bunun farkındayız. Onun için ricam, tek yürek olalım. Güzel ülkemizi en iyi şekilde birlikte temsil edelim. Ondan sonra da ne gerekiyorsa zaten yaparız. Hiç kimse merak etmesin, yapılır da bunlar. Evet, biz ciddi şekilde buraya mesai harcıyoruz. Ama diğer taraftan bizim de hassasiyetlerimiz var. Bunlara göre de biz cesaretli bir şekilde sorumluluğumuzu alırız.”
MİLLİ TAKIM KADROSUNA MÜDAHALE EDİYOR MU?
Kadro anlamında ben hiçbir şekilde… Bunu cevaplamak üzücü. İnandığınız bir hocayı getiriyorsunuz, ona sorumluluk veriyorsunuz, başarılı olacağına inanıyorsunuz, ondan sonra yönetime böyle bir soru geliyor. Ben buna maalesef ‘Kişi kendinden bilir işi’ demek istiyorum. Bu gerçekten öyle. Benim bugüne kadar hiçbir zaman öyle bir düşüncem olmamıştır. Beni hiçbir şekilde temsil etmeyen bir konu bu.
RONALDO İLE NE KONUŞTU?
Eski dostları görmek güzel bir şey. Bir yıl birlikte oynamamıza rağmen yıllarca karşılıklı oynadık. Zorlu mücadeleler verdik. Cristiano ile idmandan sonra kim daha sert topa vuruyor yarışımız vardı. Mourinho bunun üzerinden Cristiano’yu da biraz kızdırmak için beni destekliyordu. Maçta da “10 yıl oldu mu?” diye soruyordu. Böyle bir tatlı sohbet, anma. Bu çok değerli, kıymetli. Bu sadece Cristiano için değil. Gürcistan maçında da eski takım arkadaşımı görmek çok önemli, kıymetli şeyler. Gürcistan’ın hocası ile birlikte oynadık. Bunlar güzel şeyler. Maçtan önce ve sonra sohbet ettik. Bunları korumak lazım. Onların tecrübelerinden bizim, bizim tecrübelerimizden onların faydalanması lazım. Futbolun birleştiriciliğinin altını çizmek ve güzelleştirmek anlamında.”